Earl Percy'nin "Türkiye'nin Yaylaları" adlı eseri 1899 yazında Anadolu'nun iç bölgelerine yaptığı üçüncü seferin izlenimlerini ve keşiflerini anlatıyor. Kitap Doğu'nun cazibesini ve Türkiye'nin çeşitli coğrafi ve kültürel zenginliklerini okuyuculara sunuyor. Percy Van Gölü ile Karadeniz arasındaki ormanlık yaylalar Hakkâri'nin vahşi dağları ve Mezopotamya Vadisi'nden Akdeniz'e uzanan yolculukları detaylandırıyor. Eserin ilk bölümü "Doğu'ya Doğru" Percy'nin Anadolu'nun iç kesimlerine duyduğu merakı ve aşkı vurgulayan bir Türk atasözüyle başlıyor. Percy Yukarı Zap Botan ve Dicle'nin diğer kollarının havzasını keşfettiği önceki seferlerinden bahsediyor ve Aladağlar ve Toroslar gibi batının güçlü sıradağlarına olan ilgisini ifade ediyor. Kitap sadece coğrafi keşifleri değil aynı zamanda bölgedeki kültürel ve tarihi zenginlikleri de kapsıyor.
Percy daha önce Mezopotamya Vadisi'nden Aşağı Fırat boyunca Suriye'nin Palmira vahasına ve kalabalık Musul Diyarbakır ve Urfa şehirlerine yaptığı yolculukları anlatıyor. Ancak bu kez Malatya'dan Harput Palu ve Muş'a kadar nehir yatağı boyunca doğuya uzanan ve İran sınırına giden kervan yollarının en az bilinenini keşfetmek istiyor. "Türkiye'nin Yaylaları: Anadolu'nun Keşfi ve Tarihi Yollar" hem coğrafi hem de kültürel bir rehber niteliği taşıyor. Percy'nin detaylı gözlemleri ve tarihsel referansları okuyuculara Anadolu'nun bilinmeyen yönlerini keşfetme fırsatı sunuyor. Bu eser seyahat ve keşif meraklıları için zengin bir kaynak olup aynı zamanda tarih ve kültürle ilgilenenler için de önemli bilgiler içeriyor. Percy'nin Anadolu'nun farklı bölgelerine olan ilgisi ve sevgisi kitabın her sayfasında hissediliyor ve okuyucuyu bu büyüleyici yolculuğa ortak ediyor.