"
Gün gelecek bizim bu manâmız güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar her coğrafyaya ulaşacak; tüm insanlar bizim bu sözlerimizle süslenecekler...
"
(Mevlâna)
"
Gel gel! Ben'i bırak benliği bırak öyle gel!
Gel gel! Biz'i bırak bizliği bırak öyle gel!
Gel gel! Sadece 'O' kalıncaya kadar gel!
"
(Mevlâna)
Kendini tanımak isteyen her kesimden her milletten her dilden her dinden insanlar Mevlâna'nın benzetme ve hikâyeler yoluyla verdiği mesajlara kayıtsız kalamıyor. Mevlâna insanı tarif ederken "bazen öyle güzel işler yaparız ki melekler bile bizi kıskanır; bazen de öyle kötü işler yaparız ki şeytan bile bizden korkar kaçar" diyerek Musa'nın da Firavun'un da insanın kendi içinde gizlendiğine dikkat çekiyor.
Benzetmelerle metaforlarla hikâyelerle verilen Mevlâna öğütleri ve mesajları tabi ki tüm dünya insanlarının hele hele son yıllarda moda olan insanı tanımaya kendini keşfetmeye kişisel gelişime ilgi duyanların etkilenmesine yol açıyor. Mevlâna modern dünyanın önünde artık bir "Yaşam Koçu" yada tasavvufi anlatımla bir "Şeyh" konumunda... İnsanlar "kişisel gelişim" modası ile Mevlâna'nın; "gerçek ilim 'ben kimim?' sorusuna cevap bulabilmektir..." sorgusu peşinde kendisini geliştirme yolunda Mevlâna okumaları yapmakta kurslara seminerlere katılmakta...