Onunla ne konuşabilirdim? Evet aradan geçen yirmi bir yılı anlatmakla başlayabilirdim. Bu epeyi vakit alırdı sanıyordum. Ne oldu o yirmi bir yıl boyunca? Üniversiteye gittim mezun oldum bir işe girdim o gün bu gündür çalışıyorum. Bu özet beklediğimden kısa olmuştu. Böyle anlatınca çok basit ve sığır gibi bir hayatım olduğunu düşünebilirdi ve daha kötüsü son derece haklı da olabilirdi. Biraz düşündükten sonra çözümü buldum. "Yazıyorum ben" diyecektim. Yazarım diyemiyordum. Birileri -aslında sadece tiyatro sahnelerinde oluyor- beni başkalarına yazar diye tanıttıklarında kendimi o masum insanları dolandırmak için sahte kimlik takınan bir suçlu gibi hissediyordum. Ona ben bir yazarım diyemezdim. Hem o adamın söylediği laf çok doğru değil miydi? "Fiilen yazma işini yaptığım anlar dışında bir yazar değilim."