Konur at kara aygırın bir boy önünde ulu ağaca ulaştıklarında iki binici de yere atladı. Soluk soluğa kalmışlardı. Kazan yavaşça Burla'nın çenesini avuçlarının arasına aldı. Kızarmış yanakları ürkek ürkek bakan gözleri seyretti acele etmeden. Sonra eğildi kırmızı dudakları öptü yumuşakça. Onlardan ayrıldığında da güzel başını göğsüne saklayarak sıkı sıkı sarıldı kıza. Kazan'a sonsuzluk kadar uzun gelen bir andan sonra Burla yavaş bir sesle
Göz açuban gördüğüm
Gönül verip sevdüğüm
Beg yiğidim Kazan dedi...