Ergün ilkokul yıllarından beri gördüğü her haksızlığa karşı çıkmaktadır. Ama arkadaşlarını savunurken aldığı yanıt hep "Avukatı mısın?" olmuştur. İşte o günden beri avukatlık Ergün'ün aklına iyiden iyiye yerleşir. Böylece Ergün üniversite için İstanbul'a Hukuk Fakültesine gelir. Burada aldığı eğitimden ve yaptığı stajdan sonra avukatlığa Rize'de başlar. Ancak sonunda Tahsin'in dediği olur: "Ee artık İstanbul'un suyunu içtin daha da Rize'yi unut." Hayat onu yeniden İstanbul'a mücadeleyle geçecek bir dünyanın ortasına getirir.
Bu romanda Avukat Ergün Kazanır'ın çocukluğundan üniversite yıllarına ilk iş deneyiminden başından geçen evliliklere; yaşadığı türlü macera ve anılara tanık oluyoruz. Dışarıdan göründüğü gibi olmayan avukatlık mesleğinin farklı yönlerini Kazanır'ın mücadeleden vazgeçmeyen karakteri sayesinde keşfediyoruz. Yazarın eğlenceli samimi ve yer yer şiirsel dilinden azimli bir avukatın yaşamını okuyacaksınız!