Serçelerin Ölümü içli bir ağıt. İnsanın bir büyük acı karşısındaki aciz hakir mahcup ve meczup halinin dokunaklı hikâyesi.
O meşhur mite göre sudaki yansımasını görmeseydi Narkissos uzun ve saadetli bir yaşam sürecekti. Ama gün gelir kendi gözleriyle gözlerinin içine bakar insan. Serçelerin Ölümü de 40 yaşında aynada ilk defa aksine değil de kendine bakmanın sonsuz kere kendinle karşılaşmanın dehşetini hayretini ve ürpertisini taşıyor.
"Ne var ki baharı hep sürecek sanmak ahmaklıktır. Bizim de gark olduğumuz bu mutluluk elbette çok devam etmeyecekti. Çünkü mümkün dünyalarda normal her şeyin kötüye gitmesidir. Çünkü hangi hazların iktidarların bahtiyarlıkların neşelerin sarhoşlukların içinde olursak olalım vaktiyle o bilge körün söylediği gibi seyrettiğimiz sarhoş ve çılgın bir fecir değil şaşaalı bir guruptur. Çünkü vaka silsilesi birsamdır her olay akıbetten ibarettir. Baş yoktur baş da sondur son da sondur. Yaşananlar sonundan başlar sonuna varır. Hatta hiçbir şey yaşanmaz âlem bir noktadır nokta da zaten nihayetin ta kendisidir. Nihayetse hiçtir. Hiç."