Bu kitapta Osmanlı Devleti bünyesinde dört yüz iki yıl birlikte yaşayan Türk Arap ve Kürt halkının batılılaşma milliyetçi olma ve ayrışma serüvenleri yer almaktadır. Türkler Araplar ve Kürtler XVI. yüzyıldan XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Osmanlı Devletinde birlikte yaşamıştır. XIX. yüzyılda batılılaşma faaliyetleri başlayınca Arap ve Türk aydınları dil edebiyat ve tarihlerini araştırmaya başlamış benliklerini fark etmiş ve bu araştırmalar milli duyguları doğmuştur. Kürtlerin Avrupa ile doğrudan temasları olmadığı için Kürt aydınlanması Türk ve Arap aydınlarının tesiri ile XX. yüzyılda olmuştur. Türk Arap ve Kürt milliyetçiliği II. Meşrutiyet devrinde gelişmiş ve I. Dünya Savaşı yıllarında olgunlaşmıştır. Araplar ve Kürtler bağımsızlık için yol ayrımına gelmiştir. I. Dünya Savaşı Türk Arap ve Kürtler için var oluş veya yok oluş savaşı olmuştur. Savaş döneminde Arap halkının çoğunluğu Osmanlı Devleti'nin yanında yer almıştır. Milliyetçi Arap liderleri ve aydınları ise bağımsız devlet kurmak için ayaklanmış ve batılı devletlerle iş birliği yapmıştır. Kürt halkının çoğunluğu Osmanlıların yanında yer almış ama bazı Kürt aydınları ve şeyhleri özerk veya bağımsız devlet kurmak için mücadele etmiştir. 1918'de Mondros Mütarekesi ve Wilson Prensipleri ile Osmanlı İmparatorluğu yıkılmıştır. Türkler Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Arap yarımadası batılı devletler tarafından işgal edilmiş ve mandater Arap devletleri kurulmuştur. Kürtler ise Irak'ta ve Anadolu'da bağımsız devlet kurma mücadelesine devam etmiştir. Sonuç olarak üç halk arasında yüz yıldır kalıcı barış sağlanamamış ve bölge sürekli dış müdahalelere maruz kalmıştır.