Şiir bir anı bir konuşma bir düşünce bir duygudur. Şair kendini içinde yaşadığı toplumu insanlığı ya da insanı ve/veya varlığı anlatır ki sözcüklerin coşkun durgun hırçın sevecen ve daha pek çok yönüyle ırmağıdır o. Bu bakımdan Tehlikeli Zamanlar'da sözcükler kimi zaman gürül gürül kimi zaman da tersine akıyor. Bir şairin hayata yaşadıklarına çevresine hatta çocukluk yıllarına dair gözlemlerden düşüncelerinden süzülen dizelerin bazısı toplumca bilinen olaylardan bazısı bireyin yaşamından kimi de gizli-saklı duygulardan besleniyor.
Bahar gelmişti oysa
Mayısın altısı.
Üç cemreydi sabaha karşı
üç kor parçası.
Düştüler havaya suya ve toprağa
üç ateş gibi.
Isınamadık biz üşüdük
özgürlük adına insanlığımızla.
Günlerden ''Hızır'' dileğimizde
üç asılı can kaldı.
Kan kırmızı kızıl.