Bugün İsrail'in Gazze'deki katliamlarıyla şekillenen İsrail-Filistin çatışmasını dar ve kısır bir popüler tarihçi bakıştan ayıklayıp kökleri Osmanlı'nın son dönemlerine kadar giden toplumsal temellerine bakarak anlamak mümkün mü?
Louis A. Fishman Geç Osmanlı Döneminde Yahudiler ve Filistinliler (1908-1914): Anavatanda Hak İddiası kitabında bu sorunun peşine düşüyor. İsrail-Filistin çatışmasını imparatorluğun son döneminde bağlamlaştırmayı öneriyor. Yahudi nüfusun Balfour Deklarasyonu'ndan da önce Filistin'de hâkim güç olmaya başladığını öne sürerken Filistinlilik kimliğinin oluşum alanlarına dikkat çekiyor. Bugün şiddetin her çeşidinin devreye sokulduğu bir çatışmanın tarihsel ve toplumsal temellerini merak eden okura seslenen bir kitap.
"Geç Osmanlı dönemi yüzyıldan uzun sürecek bir çatışmaya zemin hazırlamıştır ve iki cemaatin ihtilaf sürecine çekilmelerinin anlaşılmasında çok önemli bir bileşendir. 1908 Jön Türk Devrimi'nin ardından her iki cemaat de 'anavatan iddiası' ile ortaya çıkmış Filistinliler kendilerini giderek büyüyen Yahudi hegemonik siyasi gücüne karşı çıkma pozisyonunda bulmuşlardır. Bu genel gidiş 1917 Balfour Deklarasyonu Britanya işgali ve mandası sonrasında da devam etmiş ve nihayet bugüne ulaşmıştır."
LOUIS A. FISHMAN