Korku ve ihanetin ortasında insan kalabilmenin tüyler ürpertici bir portresi...
Herkes Tek Başına Ölür insanlık tarihinin en yıkıcı hikâyelerinden birini anlatıyor. Gerçek bir olaydan ilham alan bu roman yayımlandıktan sonra büyük yankı uyandırmıştır. Baskı rejimlerine karşı küçük ama kararlı bir başkaldırının manifestosunu yazan Hans Fallada'nın bu çarpıcı eseri Nazi Almanyasının kasvetli sokaklarında başlayan bir direnişi konu alıyor. Otto ve Anna Quangel savaşta oğullarını kaybettiklerinde rejimin devasa "makinesi"ne karşı çıkmaya karar verirler. Ellerindeki tek silah basit kelimelerle dolu birkaç kartpostal; hedefleri ise bir tiranlığı sarsmaktır. Ama koca bir rejime karşı iki yalnız insan ne kadar dayanabilir? Führer'in dehşetli gücüne karşı kederlerinden ve birbirlerinden başka hiçbir şeyleri olmayan bu çift kısa süre içinde peşlerinde; öfkeli bir Gestapo onları ihbar etmeye hazır komşular ve alaycı muhbirlerden oluşan bir yığın insan bulur.
Hans Fallada'nın başyapıtı olarak kabul edilen Herkes Tek Başına Ölür kısaltılmamış haliyle ve Ahmet Arpad'ın titiz çevirisiyle Ketebe Yayınları'nda yeniden sizlerle.