20. yüzyılın son dönemlerinden itibaren bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler ve bu yeniliklerin her alanda kullanımının yaygınlık kazanması olarak ifade edilen teknolojik küreselleşme dünyada zaman mekan ve mesafe kavramının eski anlamını ortadan kaldırmış ve topyekün bir değişim ve dönüşümü hızlandırmış ve derinleştirmiştir. Bu durum küreselleşme bağlamında belki de ilk etkisini ekonomik yönüyle piyasalarda hissettirmekle birlikte günümüzde siyasetten politikaya sosyal yapıdan kültüre çevresel değerlerden güvenlik ve stratejiye kadar toplumsal bütünün tüm alt alanlarına yayılmıştır. Bilişim düzeyinde tüm dünyada ülke sınırlarının ortadan kalkması olarak da anlamlandırılan teknolojik küreselleşme ile birlikte bireysel ulusal ve uluslararası güvenlik konusu çağımızın en temel sorunu haline gelmiştir.
Kitabın amacı; yaşanan her türlü değişim ve dönüşümün başat aktörü olarak ifade edilen teknoloji olgusunun bireysel ulusal ve uluslararası güvenlik boyutunda istihbarat ve terörizmde meydana getirdiği değişim ve dönüşümdeki etkisini ortaya koymaktır. Kitapta öncelikle teknoloji terörizm ve istihbarat olguları ele alınmakta ve sonrasında teknolojinin terörizme ve istihbarat noktasında devletlere sunduğu imkanlar ayrıntılı olarak izah edilmektedir. Kitap bu konularla ilgilenen araştırmacılara bir kaynak teşkil etmekte ve teknoloji olgusunun yeterli koşul değil zorunlu koşul olduğunu ispata çalışmaktadır.