Belirli bir zaman diliminde meydana gelen bir olayın sıklığından elde edilen veriye sayım verileri denir. Pek çok sosyal çalışmada bağımlı değişken bu tanımla örtüşmektedir. Bazı araştırmalarda sayma yoluyla toplanan veriler çalışmanın kendine özgü niteliğinden dolayı önemli sayıda sıfır değerine sahip olabilir. Günlük içilen sigara sayısı kazaların belirli noktalarda ve zaman aralıklarında meydana gelmesi gibi senaryolarda sayım değişkenleri yaygın olarak gözlenmektedir. Sayım verilerinin sıfır ve pozitif değerlerden oluşması ve gözlemler arasında değişkenlik göstermesi nedeniyle dağılımlarda sağa çarpıklık söz konusudur. Bu özelliklerinden dolayı klasik regresyon modellerinin analiz için kullanılmasının bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bunun nedeni klasik regresyon analizinin normallik doğrusallık ve homojen varyans varsayımlarına sahip olmasıdır. Sayım verileri genellikle normal dağılım göstermezler ve doğrusallık ve homojen varyans varsayımlarını sağlamazlar. Kitapta yer alan çalışmalar farklı dönemlere ve bölgelere odaklanarak arkeolojik yöntemlerin ve teorilerin nasıl evrildiğini göstermektedir. Araştırmalar sadece arkeolojik buluntuların analizine değil aynı zamanda bu buluntuların sosyal ve kültürel bağlamlarda nasıl değerlendirilebileceğine de ışık tutmaktadır..