İçinde müziği dansı sanatı resmi kısacası hayatı barındıran tiyatro farklı şekillerde de olsa Türk tarihinde her dönem var olmuştur. Türkiye'de II. Mahmut dönemiyle başlayıp Darülbedayinin kuruluşuyla devam eden süreçte doğan modern tiyatro Cumhuriyet'le birlikte Türk tarihi temel alınarak Atatürk'ün kültür politikalarının yansıdığı sanatın sosyal hayatta önemli bir rol oynayan halkı aydınlatan aynası ve milli kültür ile düşüncesinin temel taşı olarak görülmüştür. Devletin sanatı desteklemesi gerektiği anlayışının sonucu olarak kurulup Cumhuriyet'le beliren tiyatronun aynı zamanda bir eğitim kurumu olduğu anlayışına uygun olarak örgütlenen ve faaliyetlerini yürüten Türk Devlet Tiyatrosu; repertuarında yer verdiği Türk edebiyatından tarihinden ve dünya klasiklerinden seçilen eserlerin seyirciye aktarılmasıyla halkın eğitimi ile kültürel gelişimine yeni yazarların keşfedilmesine ve Anadolu'daki gençlerin tiyatroya ilgi duymasına katkı sağlamıştır.
1960'lı yıllardan itibaren uluslararası alanda da kendisini göstermeye başlayan Türk Devlet Tiyatrosu devletin sanata desteğinin kurumsallaşmış yapısı olarak Türkiye'nin yakın dönemine iz bırakan siyasi değişim ve gelişmelerden etkilenmiştir. Askerî müdahaleler siyasi çekişme ve uzlaşmazlık ortamı başta basın olmak üzere birçok alana sanata ve doğal olarak devletin tiyatrosuna da yansımıştır. Bu durum siyasetin sanata müdahalesi sansür ve yasaklar yönetimle siyasilerin çatışması ve özelleştirme tartışmalarıyla ortaya çıkmıştır.
Zehra Aslan tarafından titizlikle hazırlanan Türkiye'de Modern Tiyatronun Gelişimi ve Türk Devlet Tiyatrosu adlı kitapta; Türkiye'de modern tiyatronun doğuşu ve gelişmesinde atılan adımlardan başlanarak tiyatroya dair ilkleri ve kuruluşundan günümüze faaliyetleri iç düzeni siyaset-yönetim ilişkisi darbe ve olağanüstü dönemlerin yansımaları siyasi müdahaleleri içinden dışarıya yansıyan sorunları yasal düzenlemeleriyle Cumhuriyet'in en büyük sanat kurumu olan Türk Devlet Tiyatrosunun tarihî yolculuğu izlenebilecektir.