Alçakgönüllülükle kendisine itiraf etmek zorunda kaldığı bir şey vardı: O çamurdan yoğrulmuştu ve çok kırılgandı. Tanrı'nın gücünün yorumlayıcısı O'nun gazabının alev kılıcı merhametinin çölde çağıran sesi olmak için çok zayıf bir ruhtu. Fakat bu yüzden şikâyet etmeyecekti. Hayatını mutlu ve minnettar bir şekilde sessizlik içinde farkedilmeden; insanlar tarafından değil yalnızca Tanrı tarafından tanınarak dünya tarafından unutularak isimsiz bir yaprak sessiz bir tını gibi yaşamalıydı."
"Vadedilmiş Topraklar tek bir kitapta toplanmış halde sunduğumuz bir üçlemedir. Henrik Pontoppidan 1891 yılında Vadedilmiş Topraklar adlı üçlemesinin ilk kitabı olan İskandinav Toprakları'nı yazdığında çok sayıda küçük anlatısı ve küçük romanları ile iyi bir gözlemci ve mükemmel bir anlatıcı olarak ün kazanmıştı bile.
Fakat bundan sonra yazdığı üçlemenin ikinci kitabı Vadedilmiş Topraklar (1892) ve Yargı Günü (1895) ile Henrik Pontoppidan sanki kendisine koyduğu daha büyük hedefler için güç toplamış gibidir. Önceden de mükemmel bir romancı olarak bilinen yazar bu hacimli eseriyle okuyucuyu durağanlıktan uzak akıcılığı ve sakin geçişleriyle şaşkına çevirir. Aynı zamanda romandaki anlatıların dönemin gerçekten yaşanmış olaylarını yansıtması da esere ayrı bir renk katmaktadır. Bu niteliklere Pontoppidan'ın eşsiz dil ustalığı ve mükemmel doğa tasvirleri de eklenince bu eserin Danimarka edebiyatının kalıcı eserlerinden biri olduğuna hiç şüphe yoktur.