Tayyar Öztürk Londra'da başlayan Merzifon'da temellenen ve oradan İtalya Trento'da anlamını bulan Merzifon Karası üzümünün ve onun nefis şarabının öyküsünü anlatıyor bu kitapta.
Yıllar sonra Anadolu'da sanki bir ikinci 'Suyu Arayan Adam' hikâyesi yineleniyor.
Bunca zaman sonra Anadolu'nun yok olan bağlarından süzülen hikâye Sarıköy'deki mütevazi mahzende demlenmeye yatırılıyor. Burada keyfince dinlenip demlenen Hayyam'ın 'gül renkli şarapları' ülkenin dört bir yanında kadehler ve şişelerde parıldıyor.
İşte böyle. Şarap bu. Şakaya gelmez. Güneşin çocuğu. Arkasında binlerce yıl bulunan dolu dolu rengârenk birikimli derin bir kültürü getirip çilingir sofranıza bırakıverir. Ve onun tadına ancak onun için hep her zaman zamanı olanlar hazır ve nazır olanlar varabilir.