Nasıl ki okumak okur için de bulunduğu evrenden sıyrılma çabası ise arabesk bir şarkıyı dinlemek de müptelalar için o canhıraş mücadele ettikleri yaşamdan soyutlanma teşebbüsleridir. Hayyam'ın ayıklık olarak sunduğu konum arabesk müptelaları için gün içerisinde yaptıkları herhangi bir iş/aylaklık/eylemsizliktir. Sarhoşluk olarak sunulan yer ise bugün içerisinde atılan her adımın tek tek hafızadan silinmeye çalışılmasıdır. Bu iki durum arasındaki hal ise müptelalar için hiç bıkılmayan bir ayindir. Arabesk müptelalığı; her gün aynı halin ayininde farklı arabesk şarkılar ile günlerin birbirine benzediği bir yaşamın kendi içindeki beyhudeliğini bir an olsun unutmak ve bu unutuşun geçişinde de yaşamın kölesi olmaktır. Bu durum aynı zamanda günlerin birbiri içinde erimemesiyle başlı başına tekrardır. Müptelalar için her yeni doğan günün bir öncekiyle aynı olduğu bu yaşamda sarhoşluk/ayıklık arasındaki hal başlı başına protesttir. Sistem çarklısından kısa bir süre için de olsa kopmaktır. Müptelaların sınıfsal olarak bulundukları konumun bilinci üzerine herhangi bir sosyal eylem pratiği geliştirmek yerine bu pratiği söz konusu halin ortasında kendi içlerinde yaptıkları da söylenebilir. Bu hal bir anlamda sokağa çıkmayan eylem heykel kırmayan devrim bireysel cinayetler toplamıdır.