Kütüphaneler kültür olgusunun bilginin becerinin değer ve sezişlerin bir kuşaktan diğerine aktarımını sistemli bir biçimde gerçekleştirmeleri bakımından toplum yaşamında önümüze vazgeçilmez kuruluşlar olarak ortaya çıkarlar. Öte yandan kültürün içeriğini oluşturan eğitim olgusunu da üstlenmesiyle kişilerin davranış kalıplarını etkinliklerini tutum ve düşüncelerini kazanmasında önderlik etmişler ve etmektedirler. Kütüphane kurumunu oluşturan derme bütçe okuyucu bina ögelerinin her birinin kendine özgü bir işlevi olsa da personelin bam başka bir yeri vardır.
Bilgiden özgürce yararlanma yöntemlerinin bir süreklilik kazanabilmesi içi onu çeşitli yol ve yöntemlerle kesintisiz olarak beslenmesini örgütleyen kütüphane kurumunu bu niteliğe büründüren kütüphanecinin nicel ve nitel belirsizliği bir kargaşa'ya yol açacaktır. Bu "bilgi yoğun" bir yaşam içinde olunması gereken ortamda o dokuda bir "gevşeklik"e neden olacağından bireyler sosyometri ve psikodrama diliyle "yapan ve yaşayan insanlar" olmaktan çıkıp "yaşamı seyreden insanlar" kategorisinde yer alacaklardır.