...Ucundan tutunduğumuz bir yaşamda
Öyle derin izler düşünmeden
Taşın sertliğini suyun serinliğini bilerek
Düştüğümüz yerlerde dizlerimizde kalan yaralarla
Her geçtiğimiz anın
Sorumluluğunu duyarak yüklendik
Hiç yüksünmeden acıları;
Bağırıp çağırmadık
Sesimizin rüzgârıyla kırıp dökmeden
Öyle seslendik öyle karşı koyduk
Onurlu sözcükler seçtik
Yaşadığımız günlere denk düşen
İlk çarpan ışığın aydınlığıyla sürdürdük
Bizden önce direnenlerin adımını
O gürültüde o yangında belli olmadı
Yaralarımızın ne kadar derin ne kadar büyük olduğu
Acılarımızı giydiğimiz gömleğin cebinde kuruttuk
Karanfillerin rengini tenimiz sanarak yürüdük
Solgunduk yorgunduk
İnsanın onuruyla aydınlanmadan yana
Payımıza düşeni taşıdık yarına...