Tasavvuf geleneği içinde neşv ü nema bulan biyografik literatür sûfîlerin hayatları yanında onların sözlerini ve menkıbelerini içermesi itibariyle tasavvufun bir yandan târihî nazarî/doktriner amelî/pratik cihetine diğer taraftan ise sûfîlerin hallerine tecrübelerine ahlâkına meşreblerine fazîletlerine seyr u sülûk tavırlarına yer verir. Dolayısı ile sûfî hal terceme geleneği söz konusu olduğunda târih ile menâkıb bilgi ile hissiyat birlikte akar. Hatta bazen menkıbevî anlatımlar kuru tarihsel malumatı gölgede bırakır. Dolayısı ile sûfiyye ve meşâyihin hayat hikayeleri sîretleri hilyeleri haberleri salt bir tarih değil aynı zamanda menkıbevî bir karakter taşır. Burada idealize edilen teori değil pratiktir. Başka bir açıdan bu metinler yazıldıkları devrin ve muhîtin târihî coğrâfî ilmî kültürel siyâsî ve toplumsal arka planı hakkında da tutamak noktaları sunmaları itibariyle ayrıca kıymeti haizdir. Tasavvuf tarihi ve literatürü içinde gelişen biyografi yazıcılığını konu edinen elinizdeki eserde farklı dönem coğrafya müellif ve eserlerden hareketle panoramik bir perspektif sunulmaya çalışıldı. Klasikten modern döneme sûfî biyografi yazıcılığı teması etrafında buluşan araştırma metinleri bir araya getirildi. Böylece bu konuda günümüze ulaşmış akademik birikimin değerlendirmesi yanında aynı temaya yönelen farklı perspektiflerin doğuracağı okuma çeşitliliği üzerinden sufî biyografi yazıcılığına mütevazi bir katkı sunulmaya çalışıldı.