Çalışmada XVII. yüzyıldan günümüze kadar Türk müziğine hizmet eden görme engelli bestekâr ve icracıların yaşam öyküleri eserleri ve müzik dünyasına olan etkileri ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu sanatçılar yalnızca bireysel yetenekleriyle değil müziğin farklı formlarına kazandırdıkları yenilikler ve zenginleştirdikleri repertuvarlarla da Türk müziğinde önemli bir yere sahiptir.
Görme engelli mûsikîşinaslar yalnızca icracı ya da bestekâr olarak değil müziği bir ifade alanı bir anlam dünyası ve bir yaşam biçimi olarak sahiplenmişlerdir. Bu çalışma onların sadece Türk müziği tarihindeki yerini değil aynı zamanda müzik sanatının engelleri aşan gücünü ve insan ruhuna dokunan evrensel dilini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Türk müziğinin derin ve zengin tarihinde sessiz kalmış bir hikâyeyi aydınlatma niyetiyle hazırlanan bu kitabın alana ilgi duyan herkes için bir düşünce ve ilham kaynağı olmasını temenni ediyorum.