Bir millet haritadan nasıl silinirdi? Göktürkler şimdi neredeydi?
Kahramanımızın babası Tula Şad derdi ki;
"Eğer milletimizin büyük çoğunluğu göçer çoban olmasaydı biz bugün buradaydık..."
Erken orta çağda İslam dininin elçisi doğmadan önce 552 yılında Orta Asya Türk İmparatorluğu'nu kuran bu halk şimdi neredeydi?
Göktürklerin izini sürmek... Nasıl olacaktı? O çağlarda birçok halkın sözlü dili sözlü kültürü varken Göktürkler bengi taşlara tarihlerini törelerini kültürlerini yazıyorlardı.
O tarihten sonra dünyanın bir yerinde bir Türk devleti kuruluyorsa orada Göktürklerin ak budun boyundan bir Aşina ya askerin başındaydı ya da kurucu devlet başkanıydı.
Kay Bin Buda Mağaraları'nda; Asya'da yıkılan devletleri kağanlıkları kavimlerin sürekli göçlerini bitmek bilmez savaşları Orta Asya'nın kaos ortamında kahramanlarımızı takip edecek onların duygularını paylaşacağız.
Dokuzuncu yüz yılın ilk yarısında kuzeyde Köymen Dağları Baykal Gölü Selenge ve Orhon Nehri çevresinde Türklerin İslamiyet öncesi günlük yaşamlarını yaz kış göçlerini evlilik törenlerini düğünlerini yerleşim yerlerinin seçimlerini birlikte yaşayacağız.
Tanrıça Umay'ın kahramanımızın annesi Aysu Hanım'ın babası Tula Şad'ın "koruyucu" olarak görevlendirdiği kişilerin yaşamlarına tanık olacağız.
Çocukların koruyucusu olan Umay Tanrıça Aysu Hanım'ı rüyasında uyarmıştır. Aysu Hanım bir Aşina olan Kay'ı korumak ister. Koruyucularla birlikte Köymen Dağları'nın eteklerindeki Selenge Nehri kıyısındaki obalarından ayrılırlar.
Çinlilerin Tibetlilerin Uygurların Kırgızların ve diğer küçük devletçiklerin de katıldığı bitmeyen savaşlar içinde kahramanlarımızın can düşmanları olan "Ju-Janların" ölümcül takiplerinden kurtulmak için Taklamakan Çölü'nün doğusunda bulunan Şacu (kısaca: Şa) eyaletinde bulunan Bin Buda Mağaraları'na gelirler.
Beş yıl sonra Ju-Janlar Kay'ın izini bulurlar.