Geçmişini yeterince algılayıp değerlendirmeyen toplumların geleceğe ilişkin açılımları da olamaz. Geçmişin kültür birikimini özümsemeden günümüzün anlaşılması olanaksızdır. Çağdaş yazarlarımızın yapıtlarını hakkıyla değerlendirebilmek geçmişe yaratılan yapıtların tanınıp özümsenmesine bağlıdır. Kuşaklar arasındaki bağın sağlıklı bir biçimde kurulması kültür ve edebiyatın geleceğe taşınabilmesi için geçmiş ve şimdi arasında kopukluk olmamamsı gerekir. Türk dilindeki gelişim yüz yıl önce yazılan yapıtların genç kuşaklar tarafından anlaşılmasını olanaksızlaştırmıştır.
Klasik Türk edebiyatı dizisi kültürel kopukluğu gidermek kuşaklar arasında bağ kurmak ve Türk edebiyatı dizisinde okuyucunun rahat okuması ve dipnotlarla zaman yitirmemesi için metinler yakınlaştırılarak verildi. Yazarın biçem dil ve anlatım özellikleri olabildiğince korunmaya çalışıldı. Genel olarak yazarın anlatımına müdahale edilmedi. Ancak okumayı güçleştiren kip uyumsuzluğu gibi konularda düzeltme yapıldı. Ayrıca metinlerde bugün anlaşılması zor olan yabancı kökenli sözcük öbeklerinin yerine Türkçe karşılıkları kondu.