Hayatın içindeki kısacık anlardan büyük öyküler topluyor Güzin Ayan Olsa Olsa Dünya'da. İnsan olmanın dayanılmaz sancısına aşkın yıkıcı tavırlarına yaratma eyleminin hem öldüren hem de can veren hâllerine bulayarak var ediyor kahramanlarını. Yurdundan göçen yurduna dönüyor bu öykülerde evlatlar aileleriyle yüzleşiyor tomar tomar kâğıtlar sahibini bulmak için sandıklarda bekliyor kadınlar imgelerin peşinde yazdıkça yazıyorlar.
Olsa Olsa Dünya son derece yalın ama aynı zamanda okurunu muamma dolu yaşama karşı kışkırtmak için hazırlanmış bir ilk kitap.
"Kendimi daha nasıl oyalayacağımı bilmiyordum. Tramvayın sinyal düdüğünü duydum kaç durak kalmış diye kapı üzerindeki durakları saydım. Yolum uzundu bu yabancı ve suskun kalabalık içinde eve varana kadar daha çok oyalanacaktım. Hikâyemi kendime anlatamayacak kendime yine geç kalacaktım."