Hangisi daha zor bilmiyordum kendi yurdunda yabancı hissetmek mi yoksa gittiğin yerde sonsuza dek yabancı kalacak olman mı? Bu ikilemi iliklerime dek hissetmeme rağman gitmeyi aklıma koymuştum. Uzaktan da olsa başvurduğum şirketlerin üzgün olduklarını ancak pozisyona uygun görülmediğimi belirten e-postalarına rağmen denemekten vazgeçmeyecektim. Bu ülke iyi gelmiyordu bana. Hissediyordum zaten. Ondan uzakta olursam her şeyin sihirli bir değnek değmişçesine düzeleceğine inancım da bundandı. Aklın yolu bir diyordu arkadaşlarım. Ya kalbin yolu kaçtı? İnsan hep aklıyla mı hareket ederdi? Kolay olmayacaktı.