Kim hayat hakkında büyük iddiada bulunabilir ki? Duygularıyla sezgileriyle tüm tehlikelere ve güzelliklere karşı teyakkuzda olan bir hayata neler sığmaz ki?
Peşimiz sıra gelen bir geçmiş yaşanması gereken bir şimdi tehlikenin ve umudun kozasında kıvranan bir gelecek... Hepsi de eski ve yeni dünyanın vaat ettiği ışıltı geleceği beklerken renkler değişir şekiller değişir geçmiş şimdi gelecek birbirine karışır. Hayat böyle sürüp gider. Sözün ve anlatımın gücü bu değişimin içinden çıkar parçalardan ayrıntılardan hareketle bir bütün bir hayat ve hayatlar anlatılır ki her sözcük defelarca kullanılmış olsa da ortaya bambaşka bir resim çıkabilir.
Saliha Yadigar'ın insanın açmazlarından özlemlerinden geleceğe duyulan umuttan umutsuzluktan doğanın önümüzdeki o benzersiz gözlerinden aşktan beslenen sade ama görkemli ve doyumsuz öyküleri bambaşka bir resim çıkarıyor önümüze.