Gazeteci-yazar Mahmut Şenol ikinci kitabında ülkesini yitirmesine karşılık bundan habersizce diplomatlık görevini sürdüren bir konsolosun yaşamının son üç gününü kaleme alıyor ve geri dönüşlerle anlatıyor.
Adı sanı açıkça yazılmamakla birlikte Akdenizlilerin çok iyi bildiği bir ülkenin kıyısındaki küçük sevimli ve tanıdık bir kasabada 40 yıl boyunca olmayan bir ülkenin elçiliğini yapan Bay Konsolos artık kasabalılarca tartışmaya gerek kalmayacak kadar benimsenmiştir. Onun kasabadaki varlığını ve tarih sahnesinden çekilmiş eski Tangerine Cumhuriyeti'nin oradaki elçiliğini kabullenenlerin bu toplu "halüsülasyonuna" Bay Konsolos da delice bir sevinçle katılır. Kasabada bir hayal perdesinde hep birlikte yaşanmıştır. Sonra bir gün gerçek anlaşılır ama belki anlaşıldığını yazarın açıkladığı gerçek de bir düştür! Bunu hiçbir zaman bilemeyiz.
Şenol yayınevimizden çıkmış ilk kitabı Phaselis Adağı'nın ardından tarih romanlarına bir süre uzak durmak için bir düş ve fantezi dünyasında dolaşıyor bu kitabında... Quixotic romanında edebiyat kuramları açısından çok tartışılacak unutulmaz bir karakterle Bay Konsolos'la karşımızda.
Cervantes'in Don Quixote'sinden Flaubert'in Madam Bovary'sine; Dickens'ın Pickwick'inden Jane Austen'ın Emma'sına; Dostoyevski'nin Prens Mişkin'inden Kafka'nın Bay K.'sına dek tanıdık simaların bir yeni özeti gibi göreceğiz Bay Konsolos'u... Diğer deyişle insanın evrensel aldanış ve inanışlarıyla!