Ekonomik kalkınma doğası gereği yoksulluk eşitsizlik çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik sosyal hareketlilik sağlık ve eğitim gibi geniş kapsamlı sosyo-politik meselelerle iç içe geçmiştir. Bu faktörlerin
bazıları kalkınmanın veya azgelişmişliğin hem sebebi hem de sonucu olarak değerlendirilmektedir. Bu meseleleri ciddi bir yaklaşımla analiz etme niyetinin bazı değer yargılarına ve etik varsayımlara dayanmak zorunda olduğu açıktır. Başka bir deyişle ekonomik kalkınmayı
kavramsal düzeyde tartışmak etik ve felsefi bir zemin gerektirir.
İslam ekonomisi İslami ilkelerden ve değerlerden kaynaklanan ve ekonomik kalkınma tartışmalarına zemin teşkil edebilecek alternatif bir paradigma sağlama iddiasındadır. İslam ekonomisine dair mevcut
literatür kalkınma ekonomisinin kurum ve politika tartışmalarına önemli katkılar sağlayabilir. Bu bakış açısıyla İslam Ekonomisi ile Ekonomik
Kalkınma literatürlerini bir araya getiren bu kitap kalkınmayı teorik ve felsefi düzeyde ele alan gelişmekte olan ülkelerin somut sorunlarına odaklanan ve nihayet kurumsal yapılar ile kamu politikalarına yönelik
öneriler sunan makalelerden oluşmaktadır.