Alevilik konusunda bugüne kadar çok sayıda çalışma ortaya konuldu. Bu kitap da onlardan birisi olmakla birlikte çalışmanın amacı Aleviliği anlatmaktan daha çok "göç kimlik ve müzik" kavramları ekseninde Aleviliğin İsveç özelindeki İskandinavya yolculuğunu ve nasıl bir kültürel aktarım süreci izlediğini ortaya koymaktır. Bu süreçte kültürel kodlardaki değişim ve dönüşümü tetikleyen sosyolojik unsurlar İsveç Alevilerinin perspektifinden anlatılmaya çalışıldı. Bunu yaparken Aleviliği yeniden tanımlamak inançsal bir çerçeve çizmek ya da sınıflandırmak vb. bir amaç olmadığı gibi herhangi bir eleştirel kutuplaştırıcı model ya da öneri de geliştirilmedi. Alan çalışması çerçevesinde gözlemlenen Alevilik -pozitivist kalıntılardan sıyrılarak- İsveç Alevilerinin anlam dünyasından hermenötik bir bakış açısıyla okunmaya çalışıldı.

Çalışmada küresel göç olgusunun travmatik arka planı ve göçü tetikleyen ana etkenler göç sürecinin aktörleriyle yapılan görüşme ve gözlemlerle ortaya konulmaya çalışıldı. Göç Kimlik ve Müzik bir yandan Aleviliğin İskandinavya'daki şekillenme sürecine odaklanırken diğer yandan göç literatüründe yeni bir çalışma alanı olan ulusötesi göç ve göçmenlik kavramlarının İsveç Alevilerindeki karşılığının ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ayrıca toplumsal cinsiyet ve kadın kavramı çerçevesinde Alevilikte kadın-erkek eşitliği mitinin İsveç Alevilerinde nasıl bir merkeze oturduğu irdelendi. Kitap ulusötesi alanda yaşanan Aleviliği ve günümüzün küresel bir sorunu olan göç fenomenini ulusötesilik kuramı ekseninde tüm boyutları ve güncel tanıklarıyla birlikte aktarmaya çalıştı.

Göç Kimlik ve Müzik küresel göçü ve Aleviliğin sınır ötesindeki yolculuğunu İsveç Alevileri üzerinden stereotiplere hiyerarşik ikili karşıtlıklara yer vermeden ve Aleviliği sloganlara şablonlara hapsetmeden okumaya çalışıyor. Kitap okuyucusunu Aleviliğin diasporik alanlarda şekillenmesinin sosyolojik politik inançsal kültürel kodlarını keşfetmeye ve ulusötesi göçü aktörleriyle birlikte tanımaya çağırıyor.