Değişen ve küçülen dünyanın hemen her ülkesinde ve her sektöründe süregelen rekabette doğru stratejilerle müşterilere yaklaşan müşteri ihtiyaçlarını ve yeterliklerini karşılayabilen firmalar başarılı olmaktadırlar. Örgütün amaçlarına ulaşma derecesi bir bakıma madde ve insan kaynakları kullanabilme derecesine bağlıdır. Bir firmanın kendisini kabul ettirebilmesi sürekli kendini yenilemesine ve başarısının devamı için insan kaynaklarına dayalı bir kurum kültürüne sahip olmasına bağladır. Küresel anlamda değişimin etkilerini yalnızca özel sektörde faaliyet gösteren firmalarla sınırlamak yanlış bir yaklaşım olacaktır. Benzer etkiler kamu kurum ve kuruluşlarında da yaşanmakta ve bu durum geleneksel paradigmaların sorgulanmasına yol açarken yeniliklere olan talepleri de arttırmaktadır.