Lev Tolstoy'un "Kazaklar" adlı romanı aristokrat bir Rus subayı olan Dmitri Olenin'in Kafkasya'da Kazak toplumu içinde yaşadığı değişimi anlatır. Medeniyet ve doğallık arasındaki çatışmayı işleyen eser Tolstoy'un felsefi bakış açısını ve doğaya duyduğu hayranlığı yansıtır.
Roman savaşçı ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Kazakların yaşam tarzını doğa ile uyum içindeki varoluşlarını ve onların dünyasında aşkın gerçek yüzünü keşfeden Olenin'in içsel yolculuğunu ele alır. Tolstoy insanın doğal hali ile toplumun onu şekillendirdiği hali arasındaki farkları gözler önüne sererek bireyin anlam arayışını ve dönüşümünü etkileyici bir şekilde işler.
Kafkasya'nın büyüleyici doğa tasvirleri karakterlerin psikolojik derinliği ve savaş-barış temaları romanın en güçlü yanlarını oluşturur. "Kazaklar" Tolstoy'un ilerleyen büyük eserlerinin habercisi niteliğinde olup edebi gücü ve felsefi derinliği ile klasikler arasında yerini alır.