Puslu bir bakış ve cüretkâr bir teklif...
Ezel Doğan; dünyaca ünlü bir ressam ve fotoğraf sanatçısıydı. Güzel olan her şey işinin bir parçasıydı. Yeşil bakışları hüzünle parıldayan bir çift gözle buluştuğu vakit hayatında bundan daha güzel bir şey görmediğini anlamıştı.
Sevda Altınbaşak; aile dediği cehennemin içinde ateşten bir çemberin ortasında yaşayan yapayalnız bir kadındı. Acı kalbini mesken tutmuş ve keder bakışlarına saplanıp kalmıştı. Ta ki hiç tanımadığı bir adamın kollarında güvenle sarmalanıp yıllardır aradığı huzuru bulana kadar. Yolları kesiştiğinde her ikisi de aşkın bir mucize gibi hayatlarına dolacağından bihaberdi.
Mutlu sonlar sadece masallarda mı yazılırdı yoksa gerçek olabilir miydi? Bir kadın tenine sinen korkulardan sıyrılabilir ve bir adam tüm o korkuları ateşten dokunuşlarıyla silebilir miydi?
•••
Sevda Altınbaşak başıma gelen en güzel şeydi. Onu sevmek cennete dokunmak ona dokunmaksa cehennemde olmak gibiydi...