Yıldızı her geçen gün parlayan Türkiye'nin tüm iç çatışmalarının temelinin siyasal yasaklama sistemiyle ilişkili olduğu dikkat çekmektedir. Türkiye siyasi yasaklamayı en katı şekilde uygulamış ülkelerden biridir ve dünya tarihinin belki de en çok parti kapatan tek ülkesidir. Parti kapatma sisteminin odağında laiklik ve bölücülük kavramlarıyla özetleyebileceğimiz iki temel sorun bulunmaktadır.
Edindiğimiz izlenim şudur:Türkiye'de AB reformları ne kadar etkili şekilde yapılıyor görünse de bu iki sorunun çözümü sanılandan daha zor olabilir. Kopenhag siyasi kriterlerinin gerektirdiği demokratikleşme arayışları tahmin edilenden daha çatışmacı bir zemine kayabilir. Reformların uygulanması için gerekli olan anayasal zemin açıkcası henüz yeterince oluşturulmamış durumdadır.