Tango Buenos Aires (Arjantin) ve Montevideo (Uruguay) kökenli Rio de La Plata denen coğrafi alanda ortaya çıkmış bir dans ve müzik türüdür. Tango ile insan kendi vurgusunu kendi sesini kendi ritmini yansıtırken karşısındakine ait olanı dinleme şansını bulur. Tango mükemmel bir dil ve öğrenen herkese sunduğu sonsuz seçeneklerle eşsiz bir iletişim sağlar. Tango kendiliğinden ve yapanın yarattığı bir danstır. Çoğu zaman ise hayatın metaforik bir ifadesi olarak adlandırılabilir. Tango o kadar doğaldır ki bazen gerçekliğe bir karşı çıkış veya kendini yeniden gerçekleştirme biçimi olarak görülür. Tango içinde hezeyanı hüznü bireyselliği iktidarı tutkuyu aşkı bir olmayı neşeyi paylaşmayı hoşgörüyü yani hayata dair birçok şeyi barındırır. Farklılıklara seçimlere olasılıklara yer bırakmayan büyük kent yaşamında tutsak olmuş kendisine en temel en yerleşik rolüne cinsel kimliğine dahi yabancılaşmış günümüz insanının isyanıdır tango... Öyleyse tango dans etme yeteneğine sahip olanların değil herkesin dansıdır. Tango seyredenin değil yapanın dansıdır.
Tango bir yabancı dil gibidir. Özünde karmaşıklığının katmanlarını soyduktan sonra tango gerçekten de bir erkek ve bir kadın arasındaki ilişkiyi ifade eden bir sokak dansıdır. Bedenlerin müzikle anlattığı bir hikâyedir. Tango iki enerjik insanın buluşması ve aralarında ne olacağının bilinmemesiyle ilgilidir. Nasıl davranacaklar ya da hareket edecekler? Onların dünyası ve dansı ne olacak? Kanımca Tango hakkında bizi büyüleyen şeylerden birisi de budur...