Günlerden bir gündü. Ay yukarda hilal olmaktan utanmamış. Gökyüzü alabildiğine maviydi bir sevgilinin gözleri ancak bu kadar mavi olabilirdi.
Yol boyunca iki katlı önlerinde bahçesi olan evler birbirlerine dayanıp dizilmişlerdi. Yolun karşısında kat sayıları değişmekle birlikte apartmanlar yine birbirlerine yaslanmışlardı.
Araçlar su gibi akıyordu. Kaldırımda yol boyunca dikilmiş ağaçlar selam verirlerdi yürüyen insana. Evlerin bahçelerinde kırmızı kan zambakları yediveren gülleri aslanağızları begonyalar laleler gibi çiçekler tüm güzelliklerini cömertçe insanın gözüne sunarlardı. Evlerin camlarına güneş düşmüş camları yalamaktaydı.
O gün her geçen günden bir anne kucağı gibi sıcaktı. Kimisi yaya yürüyor gideceği yere varıyor kimisi arabasıyla gidiyordu. Büyüklü küçüklü kadınlı erkekli sanki yaşayan bir vücuttu insanların tamamı. İnsanlar vardır hodbin bencin fitneci adi mahluktur. İnsanlar vardır lök gibi dört dörtlük katkısız katılıksız bir mefkurenin kahramanıdırlar.