Ayla tebessümü yüzünde beliriverdiğinde utanmış olmanın verdiği sıkıntıyla kitapçıdan ayrılmıştı. Her zamanki vakitte Fahir'in mesaîsinin bittiği saatlerde yolunu yine Eminönü-Karaköy İskelesi'ne çevirmişti. Yol boyunca yağan yağmur sonsuz bir âleme doğru ilerleyen Ayla'nın yüreğindeki yangım söndürmeye talip olmuş gibiydi. 0 ise bunu kendi nâmına haksız bir kazanç olarak gördüğünden mâzîden birkaç hayali gözünün önünde canlandırıyor; yine iç dünyasında kendisini âdi bir suçlu olarak görmek istiyordu ve sonsuzluk zindanında ebedî bir mahkûmiyetin prangalarını ayak bileklerine geçirmeyi çok ama çok arzuluyordu.