Kitabın konusunun Avrupa Birliğini Self-Determinasyon Politikası olması nedeniyle ilk bölümde self-determinasyon konusu üzerinde ayrıntılı bir şekilde durulması gerekmiştir. Burada self-determinasyonun tarihsel gelişimi uluslararası hukuktaki yeri ve bu konudaki güncel tartışmalar oratya konmaktadır.
Self-determinasyon prensibinin ilk olarak Amerika kıtasındaki sömürgelerin bağımsızlığı sırasında kullanılması ve bu arada orataya konan fikirler ilk bölümün ilk kısımlarını oluşturmaktadır. Daha sonra self-determinasyon'un üç büyük imparatorluğun mirasının dağıtımında kullanılması ve akabinde bu ilkeye Amerikan ve Sovyet devlet başkanlarının katkıları incelenmiştir.