Antik Yunan'ın en bilge kişisi olarak bilinen Sokrates'in mahkemede kendini savunma konuşmasını içeren bu eser tarihin en önemli felsefi metinlerinden biridir. Platon'un kaleminden aktarılan bu diyalog Sokrates'in Atina demokrasisi karşısındaki onurlu duruşunu bilgelik arayışını ve düşünsel derinliğini gözler önüne serer.
Sokrates Atina'nın tanrılarına inanmamak ve gençleri ahlaksızlığa sürüklemekle suçlandığında bu suçlamaları reddeder ve hayatını sorgulama ve bilgelik peşinde geçiren bir insanın savunmasını sunar. "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir" diyerek insanları düşünmeye kendilerini ve çevrelerini sorgulamaya teşvik eden Sokrates ölüme mahkûm edilmesine rağmen düşüncelerinden vazgeçmez.
Bu eser yalnızca bir savunma değil aynı zamanda adalet erdem bilgelik ve cesaret üzerine derinlemesine bir felsefi incelemedir. Sokrates'in düşünce dünyasına ve dönemin Atina toplumuna ışık tutan "Sokrates'in Savunması" okurları hem felsefi sorgulamalarla hem de ahlaki değerlerin gücüyle buluşturuyor.