Bu çalışma bireysel inançların ve yaşam tarzlarının çeşitlilik gösterdiği modern toplumlarda dindar olmayan başka bir deyişle kendini aidiyet olarak farklı şekillerde tanımlayan gençlerin zorunlu din eğitimi süreçlerindeki deneyimlerini anlamayı amaçlamaktadır. İnanç özgürlüğü laiklik ve eğitimin bireysel haklara duyarlı olması gibi konular çağdaş toplumsal tartışmaların merkezinde yer alırken gençlerin bu süreçteki deneyimlerinin anlaşılması eğitimin daha kapsayıcı ve tarafsız bir şekilde tasarlanmasına önemli bir katkı sunacaktır. Bu araştırmanın temel motivasyonu bu gençlerin karşılaştıkları zorlukları fırsatları ve eğitim süreçleriyle ilgili algılarını incelemek ve bu alandaki eksikliklere dikkat çekmektir. Dindar olmayan bireylerin özellikle de gençlerin din eğitimiyle nasıl ilişkilendirildiği üzerine yapılan tartışmalar sadece bireysel hak ve özgürlükler bağlamında değil aynı zamanda kapsayıcı bir eğitim sisteminin nasıl inşa edilmesi gerektiği konusunda da önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda araştırmamız gençlerin sesini duyurmayı ve onların din eğitimine dair görüş ve deneyimlerini daha geniş bir toplumsal perspektifle ele almayı hedeflemektedir.