Ölümün toplumsalla ilişkili olarak politik anlamı insanın kendi bedeni üzerindeki yıkım kararı söz konusu olduğunda bir katman daha kuşanarak "Kim için?" sorusunu gündeme getirir. Bu soruyla beraber ölüm; kendi kıyımını tasarlayan gerçekleştiren düşleyen kişinin merkezinde olduğu çoklu ilişkiler ağı biçiminde tezahür eder. Bu ağın içinde hem toplumsal ve kamusal çıkarlar hem de bireysel arzu ve tutumlar vardır. Bu unsurların tamamı bir savaş arenasına dönüştürdükleri müntehirin bedeni üzerinde çarpışır. "Kim için?" sorusuna verilecek cevap edebi metin içinde tematik ve estetik özellikleri kuran dönüştüren yıkan yapının oluşmasını sağlar.
Bu kitap arzunun yolun sonunda daima yıkımla kesiştiği; yaşamdan ya da başkalıktan bahsetmeye başladığımızda ölümün veya kıyımın çok da uzakta olmadığını her an sezdiren romanların hikâyelerin velut yazarı Peyami Safa'nın edebiyatını odağına alıyor. Çalışmada Peyami Safa'nın edebiyatındaki müntehir temsilleri; kurban-fail dinamiği içinde etik estetik kırılmalar dikkate alınarak inceleniyor. Bu bağlamda Peyami Safa'nın ilk dönem romanlarından Sözde Kızlar Mahşer ve geçiş dönemi eseri olarak yorumlanan Bir Tereddüdün Romanı kitabın ana malzemesini oluşturuyor.
Bu kitabı yayımlayarak Türkiye'deki Peyami Safa metinleri üzerine yapılan çalışmalara intihar gibi katmanlı bir motif üzerinden taze ve yeni bir bakış getirebilmeyi umuyoruz.