Eşimle beraber 2012-2016 döneminde yaklaşık 4 yıl birlikte yaşadığımız Kıbrısın genel olarak hayatım ve gazeteci-televizyoncu olarak profesyonel yaşamımdaki özel yeri nedeniyle Türkiyeye dönüşümden sonra da burayla bağlarımı koparmamaya ve dostluklarımı canlı tutmaya gayret ettim. Ne mutlu ki Kıbrıslı dostlarımız da Sanat Kıbrıs gazetesinde bana güvenerek kendimi ifade etmeme olanak sağlayan ve kültür ve sanat alanındaki görüşlerimi ve gezilerimde yaptığım gözlemleri paylaşabileceğim bir gazete köşesi verdiler.
3 yıldır Sanat Kıbrıs gazetesinde birçok farklı konuda köşe yazıları kaleme aldım. Oğlum ve kızımın sürekli ilgi istemesi nedeniyle bu yazılarımda fikir verme ve editoryal açıdan eşimin bana büyük destekleri oldu. Türkiye ve Kıbrısın ekonomik açıdan sıkıntılı günlerden geçtiği bu zorlu yıllarda çocuklarımızı sağlıkla ve sevgiyle büyütürken bir yandan da Türk sanat yaşamına katkı yapmak için araştırma ve görüşlerimi bir araya getirerek bu eseri oluşturdum.
Umuyorum görüşlerimi merak edip okuyanlar sanat ve kültürün bir toplumun hayatındaki önemini idrak etmeyi başarır ve insan yaşamının sadece siyasetten ibaret olamayacağını anlarlar. Çünkü kültür ve sanatsız bir yaşamın tadı-tuzu olmayan bir yemekten farkı yoktur. Zihnimizin ve ruhumuzun gıdası fikirlerle birlikte sanat ve kültür eserleri ve faaliyetleridir.