Dur da anlatayım Amerika senin adına beslediğim umutları.
Dumanlar Manhattan'ı yutar ve binalar yıkılıp terörün dehşeti topraklarının ve yüreğinin en kuytu köşelerine kadar sinerken senin adına beslediğim umutları anlatayım.
Adalet. Şimdi bize lazım olan bu; hepimize adalet bir şekilde.
Yücelme sanşı bu Amerika senin adına umduğum da bu.
Bir uyanış. Olmayacak şey mi bu olamaz mı?
Hepsinden önemlisi masumiyeti kazanmak yeniden. Kendinden memnun olmak. Vietnam'dan sonra yani? Vietnam mı? Hani şu senin toplu mezara çevirdiğin ülkenin adı.
O yüzden 11 Eylül'de masumiyet geri verildi sana Amerika. Korkunç bir bedel karşlığında evet; ama verildi. Fakat tam da şimdi kurban rolüne soyunmak denilen vebadan uzak tut kendini. Korku ve hınç denilen vebadan uzak tut. Sakın ha unutmak denilen vebadan da.
Yoksa çoktan unuttun mu Şili'yi? Demokratik Şili'yi? Hani şu 1973'te senin hükümetinin istikrarsızlığa sürükleyip kanlı bir darbenin tezgahlanmasına önayak olduğu benim ülkemi?
Nikaragua Endonezya Irak Laos Guatemala Kongo...
Unutmadılar bunlar kanı kıyımı zulmü unutmadılar ama yine de nefret etmiyorlar senden külliyen. Fısıldıyorlar sana: O kadar kolay değil acıları affetmek. Sen o kadar kolay unutabilir misin kendi 11 Eylül'ünü?
Evet o kadar kolay değil Amerika.
Yücelmek.
Yanılıyor muyum yoksa?