Türkiye'de Çeviribilim Araştırmaları (TÜÇEVA) hareketi çeviribilimin kuram eğitim ve uygulama alanlarında içinde bulunduğu sorunlara çeviribilimcilerin ortak çözümler üretmesi amacıyla ortaya çıkmıştır. Bilim dallarında belli dönemlerde yaşanan krizler yeni paradigmaların ortaya çıkışına zemin hazırlar. Bir bilim dalı olarak çeviribilim de günümüzde çeviri pratiğinde çeviri teknolojileri ve yapay zekâ çevirilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler nedeniyle tam da bu kriz dönemini yaşamaktadır. Türkiye'de çeviri bölümlerinin artan sayısına alanda yetişmiş öğretim üyesi ihtiyacına ve çok sayıda çeviri bölümü mezununa karşı yapay zekâ çevirilerinin zamanla çevirmenlerin işini elinden alacağı endişesi çeviribilim alanındaki eğitimin içeriğini amaçlarını ve akademik yayınların biçimini derinden etkilemektedir. Çeviri alanında yapılan yayınların çoğunun çeviri teknolojileri yapay zekâ çevirilerinin kullanımı üzerine yoğunlaşması bir ontolojik krizin göstergesidir. Bu krizi aşabilmek için insan ve makine çevirilerinin çeviri alanındaki rolleri yeniden tanımlanmalıdır. Çeviri alanı her geçen gün çevirinin doğasını mekanik bir dilsel kodlama sürecine indirgeyen bakış açılarının istilasına uğramakta insan çevirmenin varlığı sorgulanır hale gelmektedir. Çeviribilim bir bilim dalı olarak kendi varoluşunu insan-makine ikileminde yeniden sorgulayarak yapay zekâ odaklı yeni makine çevirisi paradigmasının alanı kuşatmasına karşı yeni bir bilimsel tavır geliştirmek durumundadır.