Bu çalışmada amacım 1896 yılında yayımladığım hayvan oyunları üzerine psikolojik incelememde ele alınan aynı konunun antropolojik yönlerini sunmaktır. O çalışma kendi alanında öncü bir girişim olarak kabul edilebilir. Ancak insan oyunlarına dair çalışmalarımda özellikle Schaller Lazarus ve Colozzanın eserlerinden derin bir şekilde etkilendiğim değerli felsefi eserlerden destek alıyorum. Oyun konusundaki genel soruna yaklaştığım bakış açısına gelince burada uzun uzadıya bahsetmem gereksizdir. Bu önceki çalışmamda dayandığım aynı alıştırma teorisidir. İnsanın dürtüsel yaşamını henüz tam anlamıyla kavrayamamızdan kaynaklanan zorluklar birinci bölümün girişinde ayrıntılı olarak ele alınmıştır ve bu yöntemi benimsemekle elde edilen sonuçların genel olarak seçtiğim yaklaşımı haklı çıkaracağına inanıyorum.
Oyun konusuna yönelmemi ilk kez estetikle olan ilgim sağladığı için sorunun estetik yönünün bu eserde belirgin olması doğaldır. Bununla birlikte araştırmamın yalnızca bu doğrultuda yürütülmediğini ve yalnızca estetik kriterlerle değerlendirilmemesi gerektiğini açıkça belirtmek isterim. Oyun olgularına bir yıllık çalışmam sırasında çok fazla zaman ayırarak gelecekte daha olgun bir değerlendirme için birçok soruyu kasıtlı olarak açık bırakmış bulunuyorum.