Kitabın ilk baskısı çok partili demokrasiye geçişimiz yıllarında yayınlandı. O zaman iki amacım vardı. Birincisi: O sofrada bulunmuş olanların Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun da dediği gibi ne yazık ki o tarihi sofraları gelecek kuşaklara ilk ağızdan yazarak nakletmemiş olmalarıydı ! Oysa sofranın devamlı davetlileri arasında "Atatürk"e kafa yürek ve silah arkadaşlığı etmiş nice gazeteciler edebiyatçılar hatta tarihçiler bile bulunmuşlardır ! O halde görev kendiliğinden ikinci el sayılan bizim kuşağa düşmüş bulunuyordu. İkincisi ise: Çok partili demokrasinin sağladığı geniş özgürlük ortamından yararlanarak "Atatürk'ün devrimlerini henüz hazmedememiş tutucu çoğu kişilerin Canım o sofra bir sarhoş sofrasıydı! Demeğe başlamalarının artık kulaklarımıza ulaşır olmasıydı! Bu nedenle istemiştim ki: o sofranın ne olup ne olmadığını herkes bir daha görsün ve öğrensin.