Büyük toplumsal değişimlerin ortasındaki Türkiye'de "küçük" insanların yaşantılarına içtenlikle bakıyor Selçuk Baran. Bugün de izlerini görebileceğimiz bir dönemin tanıklığı olarak da okunabilecek Haziran toplumsal dönüşümün anaforunda da dönüp duran insanımıza ışık tutuyor. Şiirli ve yalın anlatımıyla yalnızlık iletişimsizlik ve umutsuzluk içinde örselenen yaşamları çıkışsızlık duygusunu umutsuzluğu başarıyla veriyor. Kapalı mekân ilişkilerinde konuk odalarında yaşanan çıkmazlar yalanlar ihanetler susuşlar...
"İyimser bir umutsuzluk" duyan yazara giden yolda yeni kuşaklara Haziran'la bir kapı aralanıyor. Yazarın öteki yapıtları da Dünya Kitapları'nca yayımlanacak. 1973 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü'nü kazanan Baran'ın bu kitabı ikinci baskısının yapıldığı 1974'ten beri ilk defa yayımlanıyor.
"Söyleyecek sözüm olmalı. Onu söylemeliyim. Sonra da bu yetmemeli. Haykıracak sözüm olmalı. Haykırmalıyım."
Selçuk Baran
"Belli bir gerçeğin içinde yaşadığı toplum gerçeğinin birbirini tamamlayan sürgit yansımalarını yankılarını dile getiriyor bir Çehov havası tadı çeşnisi ve sıcaklığıyla."
Vedat Günyol
"Selçuk Baran coğrafya kitaplarının deyimiyle 'rejimi düzenli' bir ırmaktır. Ama Anadolu'da olduğundan taşmyay hazırdır hepistemese de."
Tomris Uyar
"İnsanları hayata bağlayan duygunun izlerine yüzünü dönen bir anlatıcı olarak Baran; değişimin getirdiği yalnızlığı iletişimsizliği öyküsünün ana izlekleri kılarken; yansıyan durumların çözümlemesini yapmaktansa göstermeyi/hissettirmeyi yeğler."
Feridun Andaç