Farklı kültürlerin ve şivelerin buluşma yeri o günün adıyla Pera'nın Büyük Caddesi yani İstiklal Caddesi'ydi. Pera'yı boydan boya dolaşan bir kişinin kulakları dinlediği bir sürü farklı lisandan dolayı bayram ederdi.
İstanbul böyle barışçıl bir ortamda bir arada yaşayabilmesini iki ana sebebe borçludur: İstanbul'un Bizans İmparatorluğu zamanında Dersaadet şehri olması ve sonra da Osmanlı İmparatorluğu zamanında başkent olarak kalması. İstanbul bir imparatorluktan diğerine hiçbir boşluk hiçbir ara yaşanmadan ve görkeminden hiçbir şey kaybetmeden geçiş yapmıştır.