Şiir "yapılan" bir şeydir de; ama bende daha çok da "yazılan" bir şey olmuştur. Daha ileri giderek söyleyecek olursam "kendini yazdıran" derim. O doluluğu taşma hâlini hissedip oturduğumda yazmışımdır sıcak bulunan bu yüzden de sevilmiş olan şiirlerimi. Şiir bir ustalık gösterisi yeridir ama ben bundan da kaçındım. Başa kakılan bir ustalık abartılmış bir hüner çekmedi beni. Bir şiir okuru olarak biliyorum bana itici gelir bu tür şiirler. Ustalığını gizleyen bir alçakgönüllülük ne güzel ve bir o kadar da zor olsa gerektir. "Suyu bulandırırsan derin sanılır" denir ya en çok kaçındığım şey de bu oldu sanırım. Bir derdim meselem var ki şiir yazıyorum paylaşmaya ihtiyacım var ki paylaşmayı deniyorum yani yazdıklarımı yayımlıyorum. Yazdığıma (söylediğime) önce kendim inanmalıyım; empati başka nasıl kurulacak? Kendim bile bir şey anlamıyorsam söylediğimden okurun bu şiire girmesini beklemeye hakkım olur mu? Okurun değişik yorumlar getirme hakkını saklı tutarak vermek istediğim "temel anlam"a "çekirdek anlam"a da çekmek isterim onu. Bunun için şiir yazıyorum çünkü.