Paramparça
Soyunmuş karanlığın özünden yokluğumuz
bu kırık aynalarda aksimiz paramparça
ne umduk sefaletin vereceği ezadan
bağrıştık istemeden sesimiz paramparça.
Erişilmez ne vardı gönlümün burçlarında
neydi o dökülen kan çocuk avuçlarında
bir nefes ömür kalmış bu ayak uçlarında
dövüştük istemeden yüzümüz paramparça.
Kaç halka bu yokluğun zincirine eklendik
kimbilir kaç sevgili ömür boyu beklendik
sonu hüsran aşlara yeniden yüreklendik
seviştik istemeden gönlümüz paramparça.