Çağdaşlaşma sürecinde örnek aldığımız Batı'da ortaya çıkan modern devlet belirli bir toplumsal gelişmenin sonucudur. Oysa geleneksel Osmanlı toplumsal yapısında bu tür bir gelişme pek söz konusu olmamıştır. Böyle bir durumda Anadolu'da yeni bir devlet biçiminin ortaya çıkışı ve Cumhuriyet'in kuruluşu Kurtuluş Savaşı sırasındaki iç politikaya özel bir önem kazandırmaktadır. Çünkü Kurtuluş Savaşı yabancı işgaline karşı silahlı bir direniş hareketi olmanın yanında aynı zamanda da rejim sorununun her an gündemde olduğu siyasal bir süreçtir.
İktisadi bakımdan geri dinsel ideolojinin egemen ve halkın büyük çoğunluğunun geleneksel hilafet ve saltanat düzenine bağlı olduğu bir toplumda hangi koşullar altında yeni bir devlet biçiminin -cumhuriyetin- kurulabilmesi mümkün olmuştur? Ömür Sezgin yayımlandığı ilk günlerden bu yana temel başvuru kaynağı olma niteliğini koruyan Türk Kurtuluş Savaşı ve Siyasal Rejim Sorunu'nda bu sorunun yanıtını TBMM'nin açılışından Cumhuriyet yönetiminin kuruluşuna kadar geçen süre içinde arıyor.