Şifresi çözülen DNA ve elektromanyetik dalgalarla kontrol edilen zihinler. Deri altına yerleştirilen çipler yoluyla uydudan takip edilen potansiyel suçlular. Beyin parmak izleri infraruj yüz tanıma sistemleri. Bilgisayarımızdaki casuslar evinizdeki Truva atları elektronik olarak fişlenen arkadaşlarınız. Ve sizi nerede olsa bulan siber alem jandarmaları.
Karşınızda George Orwell'in "1984" romanı ile tanıdığımız "Büyük Birader" (Big Brother) Ama bu kitapta bir roman kahramanı değil gerçeğin ta kendisi olarak çıkıyor karşımıza. Yatak odanızda beyninizde mahrem olan her yerde. Sizi sürekli gözetliyor. Gözetlemekle de yetinmiyor şüphelendiklerini tespit edip gerekirse ortadan kaldıran bir ölüm şebekesi gibi çalışabiliyor!
Günümüzde bireyler dünyaya geldikleri andan itibaren sistematik şekilde kayıt altına alınıyor. Düşünün ki telefon konuşmalarınız e-posta yazışmalarınız internette ziyaret ettiğiniz siteler ve kredi kartıyla yaptığınız alışverişler birileri tarafından sürekli olarak izleniyor. Bunun yanında devlete ait bütün kurumlarda sizinle ilgili kayıtlar bulunmakta. Kameralarla donatılmış şehirlerde yaptıklarınızı devamlı olarak izleyen elektronik gözler mevcut.
"İşte Büyük Birader" okuyucuyu sarsacak şaşırtacak bir kitap. Her türlü mahremiyetimize "göz" diken güçlerin "tüm" çalışma metotlarını "en yeni" versiyonlarıyla deşifre ediyor. Bütün bunlar ne için yapılıyor kimler bundan ne kazanç sağlıyor? Dünyamızı bizi ve ailemizi nasıl tehlikeler bekliyor? "İşte Büyük Birader" bütün bu sorularımıza ilk defa çok açık olarak yanıt veriyor. Gözetim toplumu denen paranoyayı derinlemesine analiz ediyor ve O'ndan nasıl korunacağımızın da ipuçlarını veriyor.
"İşte Büyük Birader" bilgisayar cep telefonu ve kredi kartı kullanan herkesin okuması gereken bir kitap!